Yerel Üretici Pazarlarının Önemi
Üretici pazarları sağlıklı ve doğal gıdanın güvencesi
GÖKNUR YUMUŞAK - Yerel Tohum Derneği/E.Tarım Teknikeri
Çokuluslu dev şirketler küreselleşen dünyada bütün ülkeleri hegemonyasına aldı. Tarım alanında da durum aynı. Yani dünyayı bu şirketler yönetiyor.
Ülkeler sadece onların işlerini kolaylaştırıyor bir nevi devletler artık şirket memurluğu yapıyor.
Bizim ülkemizde de her gün tarım zehri kalıntısı içeren ürünler tüketiliyor. Elbette bu düzene dur diyebiliriz. Üreticiler ve tüketiciler güç birliği yaparsa o şirketlerin tohumlarını, zehirlerini ve kimyasal gübrelerini kullanmadan sağlıklı ürünlere erişebilirler.
Bunun yollarından biri “Yerel Tohum ve Temiz Gıda Üretici Pazarlarını’ daha çok tercih etmek. Aracısız, direkt olarak üreticiyi ve tüketiciyi buluşturan bu pazarlar tüketicilerin sağlıklı ürünlere erişmesini; üreticilerin de pazarlama sorununu çözüyor. Bu sistem tüm dünyada çok uluslu şirketlere dur demek için yaygınlaşıyor.
Bizler Ege Çevre ve Kültür Platformu bileşeni Yerel Tohum Derneği olarak Türkiye’nin bütün bölgelerinde “Yerel Tohum Hareketi” konusunda örgütlenmeye çalışıyoruz.
Bu kapsamda Marmaris’te “Marmaris Yerel Tohum ve Temiz Gıda Üretici Pazarı“ açıldı. Bu pazarı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz Yerel Tohum Hareketi olarak. Yerel Tohum Derneği Marmaris Temsilciliği üyesi Pınar Ünlü Albayrak’ın aktardığına göre Marmaris’te 13 köy var. Şehre uzak köylerde az da olsa yerel tohum bulabiliyorlar. Başlangıç aşamasında 6 köylü yerel tohumlarla kimyasal gübre ve tarım zehri kullanmadan üretim yaparak her pazar günü ürünlerini bu pazara getiriyorlar. 2 de kentli üretici pazara ürün getiriyor. Henüz Tohum Takas Şenliği yapmamışlar. Bu bahar yapacaklar. Pazarda solucan gübresi ve atalık buğdaydan üretilmiş ekmek ve çeşitli sebze ve meyvalar varmış. Sebze ve meyvalar ise gözlem ve laboratuvar testleriyle denetleniyor. Pazara halkın talebi yüksek.
Bu Pazar Marmaris kapalı pazar yerindeki köylü pazarının bir kısmında yer alıyor şimdilik. Pazarcılar ve diğer ilgililer özel önlük giyiyorlar. Fiyatlar konvansiyonel ürünlerden biraz pahalı. Ancak sağlıklı olduğu düşünülürse gayet makul.
Bu tür pazarların kurulmasında yerel yönetimler çok önemli oluyor. Bu zaten sosyal belediyeciliğin görevidir. Ama ne yazık ki bu her yerde mümkün olmuyor. Belediyeler bu konuda yetersiz kalabiliyor.
Bursa Nilüfer ve İzmir Seferihisar ilçe belediyeleri her alanda olduğu gibi tarım alanında da rant peşinde koşmadan sosyal belediyecilik örneği sunuyorlar. Doğayı koruyan ekolojik döngüyü bozmayan çalışmalar bunlar. Bütün belediyeler halkın sağlığını korumakla yükümlüdür. Dolayısıyla haftada bir gün de olsa yerel yönetimlerin bu pazarların kurulması için yer vermesi gerekir.
Cape Town’da yerel tohum kalmadı
Geçen Mart ayında Güney Afrika’nın yasama başkenti Cape Town’a gittim. Bu ziyaretimde İzmir Büyükşehir belediyesi Halkla ilişkiler Daire Başkanlığıyla yaptığımız işbirliğiyle Cape Town Belediye başkan yardımcısı Alderman Lan Neilson’la bir görüşme yaptım.
Bu görüşme sonucunda bütün yiyecek ihtiyaçlarını şirketlerin karşıladığını ve hiç yerel tohum kalmadığını öğrendim.
Çiftçi sendikaları konfederasyonu genel başkanı Abdullah Aysu’dan aldığım bilgiye göre Cape Town’da İngiliz ve Amerikan şirketleri hakim.
Gelecekte tıpkı Afrika ülkeleri gibi tamamen bu canavar şirketlerin hegemonyasına girebiliriz. Dolayısıyla ülkemizde çok az da olsa kalan yerel tohumları koruyup çoğaltarak gelecek kuşaklara aktarmamız lazım .Tıpkı bin yıllardır olduğu gibi. Bu insan olma sorumluluğudur ve zorunludur.
Dolayısıyla tohum yaşamdır. Tohumsuz yaşamın sürekliliği asla sağlanamaz. Ayrıca tohum bu özelliğinden dolayı stratejik öneme sahiptir.
Tarım Bakanlığı’nı da bu noktada sağlıklı ve doğal gıdayı desteklemeye, üretici pazarlarının önünü açmaya çağırıyoruz. Bakanlığın kadrosu ve bütçesi bu çalışmayı yapmaya yeter de artar bile.
Sağlıklı günler diliyorum…
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak: https://www.birgun.net/haber/uretici-pazarlari-saglikli-ve-dogal-gidanin-guvencesi-193156